![]() |
Tweet | Tarih : 09.12.2015 |
İnsan, alemin özeti, cihanın canıdır. Dünya insanın imtihanıdır.
“Biz ademoğullarını (insanı) üstün ve saygıdeğer kıldık. [1] Biz insanı en güzel biçimde yarattık[2] buyuruyor Alemlerin Rabbi Yüce Allah'ımız.
Herşeyi bizim için yaratan Allah, elbette bizi de kendisine "kulluk" için yarattı. Bizleri hayat imtihanı ile başbaşa bırakan Allah, amellerin en iyisini, ahlakın en güzelini bekliyor bizlerden. Gerçek üstünlüğün makam, mal, mülk, renk ve cisimlerde olmadığını, bilakis kendisine iman ve saygı ile olacağını ifade ediyor Kerim Kitabında.
Bize insan olmanın erdemlerini öğreten ve gösteren Sevgili Peygamberimiz de bu hassasiyeti “Allah sizin şeklinize ve görünüşünüze değil, kalplerinize ve amellerinize değer verir.”[3] sözü ile ifade ediyor.
Rabbimiz, içinde yaşadığımız şu dünya sarayına insanı halife kıldı... İnsanın Allah’ın halifesi olarak yaratılmış olması Allah'ın insana verdiği yüce değeri göstermektedir. İnsan halife sıfatını ve yaratıkların en üstün ve şereflisi olma özelliğini ancak Allah’a gerçek manada kul olmasıyla elde eder. Elbette başıboş yaratılmamış, yapıp ettiklerinden bir bir hesaba çekilecektir. Öyle ya, varlık alemi içinde her şeyin bir gayesi olduğuna göre böylesine üstün bir varlığın başıboş bırakılması ve gayesiz yaratılması mümkün müdür? Dolayısıyla insan; Allah'a kul olmak ve O'nun emir ve isteklerini hakkıyla yerine getirmek, adaleti, şefkat ve merhameti yeryüzünde yaşamak ve yaymak üzere yaratıcısına verdiği sözü yerine getirme sorumluluğunu doğuştan üzerine almıştır. Ne zaman ki bu sorumluluğun hakkını veririz işte o zaman hayat sulh ve selamet, ne zaman ki unutur gaflete dalarız zulüm ve rezalet...
Allah'ın Kitabı Kur'an, Kur'an'ın ilk emri "Oku" dur. Kur'an'ımız insan merkezlidir. İnsana seslenir, insanı muhatap alır. Hedefi insanı insana yaraşır bir kıvama getirmek ve insan medeniyetini inşa etmektir. Kur'an; insanı yeryüzünde kula kul olmaktan çıkararak yalnızca Allah'a kul olmaya çağırır. Adeta, insana mutluluğun sırlarını ücretsiz bağışlayan berrak pınarlar gibi hayat kaynağı olur saadet bahşeder. Hikmet pınarının yanı başında dururken susuzluktan yanmak ne kadar acı. Kitabı Kur'an, rehberi Hz. Muhammed Mustafa (SAV) olan bir İslam aleminin, acılar içinde kıvranmasının; fırtınalı denizlerde güvensiz araçlarla yola çıkan ancak hedefine ulaşamayan sahil sahil can çekişen insanlıktan ne farkı vardır?
O kaynak, akıl sahiplerini "din" adı altında ruhi bağlarla Allah'a bağlar, imana davet eder. Adalet ve iyiliği, güzel ahlakı ve insanlığa faydalı olmayı, canlı-cansız yaratılmışlara şefkat ve merhameti, nefsi, nesli, malı, dini ve canı korumayı emreder. Hülasa, insana ve insan hayatına hürmeti, en güzeli bilmeyi, ümit etmeyi, Allah'ın değer verdiğine değer vermeyi, O'nun hatırı için sevmeyi, hayran olmayı ve insanlık adına değer üretmeyi emreder.
Demek ki, hayat sınavında başarmanın yolu; yüzümüzü Allah'a dönmek, özümüzü dinimize teslim etmek, sadece Allah için azim ve sabırla hayat mücadelesine devam etmekten geçiyor.
[1] İsra Suresi 17/70.
[2] Tin Suresi 95/4 [3] Müslim, Birr 33; İbn Mace, Zühd,9; Ahmed Bin Hanbel,2/285,539
Bilal ÖZTÜRK (Berlin Din Hizmetleri Ataşesi)